The King and The Clown[movie2005]

**Hea Jung** · 07-09-2009, 08:36 AM

Benim için cok cok herkestende özel bir film..O yuzden topici devraldım..

Uzakdoğu filmlerini sevmiyor olsanız bile eğer sinemayı seviyor, farklı bakış açıları, başka gözleri, başka hayatları 2 saat için bile olsa tatmak isterseniz bu film güzel bir seçim olacaktır.
Fimin ismini duyduğunuzda/okuduğunuza insana ilk hissettirdikleri bir saray entrikası; Fakat sinemasal anlamda kullanılan uslup ve işlenen alt metin son derece başarılı. Yüzeysel bir film olmaktan öte, içindekileri yanıbaşımızda gibi içselleştirebileceğimiz bir akıcılıkta, sevimlilikte ama en çok acılıkta bir film. Öylesine basit bir konuyu, farklı karakterler ve kademelerde ele alıyor ki insanda derin izler bırakmayı da çok sağlam olarak başarıyor.
Filmdeki soytarıda izleyicide, kralda. Kimse ama kimse olduğu gibi yada göründüğü gibi değil. Filmdeki dönem kıyafetleri, yaratılan atmosfer ne kadar başarılı ve renkliyse karakterlerde o nispette maskelerinin ardındaki gizemlerini koruyarak biz izleyicileride sürekli sorgular halde bırakıyor.

Sorgulamaktan laf açılmışken toplumda çok zor kabul edilen olgulardan biri olan eşcinselliğe yaklaşımıda ele aldığı dönemi dikkate alırsak çok incelikli kabul edilebilir. Özellikle sürekli Kral ve cinselliği üzerine kaba espriler yapan soytarıların, yada kralın efsanevi cinsel yaşamını hiç göstermemesi doğrusu filmin kalitesini artıran bir unsur. Neden mi böyle diyorum durun hemen önyargılı yaklaşmayın önce filmi izleyin Smile

Filmdeki kostümler renkler ne kadar göz alıcıysa aslında altında yatan dramda o kadar acı. Nedense ben bu filmi boğazımda bir düğümle izledim. Sadece artık gerçek olmayan son sahne beni mutlu hissettirdi. En kaba kirlerin altında hep en derin sızıların olması tesadüf olmamalı. Ve de herşeye rağmen tüm acılara rağmen yoluna devam edebilmekde bir meziyet olmamalı. Hep öyle olmalı....

Filmdeki tiyatrovari gösteriler, yerel unsurların kullanımı, renk seçimi her şey dört dörlük. Sanırım bu sebepten içindeki eşcilsellik öğelerine rağmen filmi Kore’de 12 milyon kişi izlemiş. Tarihlerini ele alan gerçekten varolan bir periyodu dikkate alan bu filme insanların olgunlukla yaklaşmaları ve geçmişlerini araştırmalarını görünce insan takdir etmeden geçemiyor.

Filme geri döner ve konuyu üstünkörü sizlere anlatmak istersek diyebiliriz ki halktan 2 ayak takımı soytarı ama işinin ehli soytarı bulundukları kumpanyadan kaçmak zorunda kalırlar. Zira düzene ayak diremeye korkan, çünkü acı dünyayı olduğu gibi gören Goonggil i satan patrona karşı duran Jang Sang yüzünden Goonggil katil olur. Hem onu korumak hemde artık kendi kanatları ile uçmak için Seul e gelirler. Aç ve parasız iki soytarı ne yapar? Kendilerine yeni bir gösteri türetirler. İnsanların ilgisini o zamanlarda, en çok, ünlü ve zengin insanlar çektiğinden haliyle ülkenin en ünlü ve malzemesi en bol kişisi olan Kral ı merkez alan bir gösteri düzenlerler.

Her şakanın altında bir gerçek yatar ya. Soytarılarda Cariyesinin elinde oyuncak olan, Bakanları tarafından sürekli geçmişi ile sınırlandırılan Kralı, kralın eşrafına öylesine aleni pazarlarlar ki olay Kralın saygınlığı ile gemisini yürüten tayfanın dikkatini çeker ve her zaman otonom devletlerde olan gerçekleşir. Soytarıların kelleleri sehpada istenir. Neyse soytarı tayfasının liderliğine soyunan Jang Sang son bir istekte bulunur. Bu gösterilerini Kralın huzurunda yapmak ve eğer kral beğenirse yaşamalarını sağlamak. İstekleri kabul olur. Kralın ve ondan önceki 2 neslinde başvezirliğini yapmış yaşlı adam bu imkanı onlara sağlar.

Gösterileri korku ve gerginlik içinde başlasa da Goonggil in mahareti ile hayatları kurtulur. Googgil i gören Kral sarayda kalmalarına izin verir. Ve soytarı takımıda bolluk ve nimet içinde yaşamanın tadına varır.
Sonrası ise başvezirin yönlendirmeleri ile Kralın bakanlarını ifşa ettikleri gösterilerle kralın çirkin ve korkunç yüzünü tanırlar. Ama artık girdikleri yoldan çıkmalarıda pek mümkün görünmemekte, kralın Goonggil e olan zaafı gittikçe artmaktadır.

Goonggil i sonunda odasına çağıran Kral karşınsında korkudan titreyen bir çocuk bulur. Ama aslında bizimde tüm filmi izlerken kabulleneceğimiz gibi babası tarafından annesi katledilen kralda aslında hep çocuk kalmıştır. Sürekli bakanları tarafından babasının efsanesi ile korkutulan, Gözdesinin kuklası olmuş, şahsiyetsiz bir varlık olup çıkmıştır.
Bir kralın vakuru acaba doğuştan mı gelir yoksa onu halk mı verir? Bu kralın vakurunu acaba halkın ona duyduğu saygı mı besler? Görünen o ki Kralımız aslında çevresindeki görünmez maskeler takıp kendi istedikleri şekilde parmaklarında oynattıkları bir krala kocaman bir vakur yüklemişler ve kral gerçek soytarıları görene kadar oyunlarıda çok güzel gitmiş.

Goonggil demiştim ya kralın huzuruna çıktığında kral ondan bir şey yapmasını ister ısrarla o da elbisesinin yeninden iki parmak kukla çıkarır. Maskel,i kadın ve erkek kukla. Sessizce konuşmadan kuklaları oynatır, merhamet ve güven ister dişi kukla. Ve kral çocuklar gibi kuklayı kapar, diğer kuklayı şevkatle öper, kucaklar.

Kral kukla oynatıcı olmak ister ama aslında kukladır. Goonggil kuklaları oynatır ama aslında kendisinin kukla olduğunu bilir. Onu hep kollayan, seven ama zarar vermeyen, gözü gibi bakan Jang Sang da kukla olduğunu bilir ama kendi kararlarını hep verir. Birileri onu oynatmadan kendi oyununu göstermek ister.

Gün olupda Kral ile kendisi arasında seçim yapmak zorunda bırakılan Goonggil e dediği gibi aslında o hep kördür. Kör takilidi yapar durur ama bir gün gözlerini gerçekten kör eder Kral. O zaman anlar gönül gözünün görüp de onun hep görmemezlikten geldiği şeyi.

Film için çok şey denebilir. Sanırım unutulmaz filmlerden biri olacak benim için. Hala karar veremediğim Goonggil ile diğer soytarı Jang Sang arasındaki aşk mıydı yoksa sadece katıksız sevgi mi? Kral ı belkide tek seven ve kollayan başvezirin gün olup Kral a inancını yitirmesi ama aynı zamanda ona ihanet etmemek için kendini asmasıda bir çeşit sevgiyse acaba Goonggil için canını ortaya koyan Jang Sang damı aynı sevgiyi yaşattı hep.

Emin olduğum tek şey Kral ın soytarı için hissettiklerinin aşk olmadığı. Aşk bu kadar hoyrat ve ona zarar verici olunca anlamını yitiriyor. Jang Sang ın yaşadıkları ile kıyaslanınca ise sadece pespaye kalıyor. Gerçek sevginin yanında ancak bir karikatür oluyor.

Düşünün ki bir Kralsınız ama gerçekleri sadece soytarılar önünüzde maskeleri ile sahnelediklerinde görebiliyorsunuz? Siz nasıl bir körsünüz? Yada her denilene boyun eğen, kırılgan, güçsüz ve hep kollanılmak zorunda olan Goonggil mi aslında kör olan? Aslında kör olmak ne demek? Gözünün görmemesi mi yüreğinin görmemesi mi?

Siz ne kadar körsünüz?

Film hakkında bir kaç bilgi

- Filmin maliyeti 4 buçuk milyon dolar
- Film 2000 yılında G. Kore’de gösterilen "Yi", ("You") adlı oyundan filme aktarılmış.

**Miimoza** · 10-04-2009, 10:07 PM

**Miimoza** · 10-04-2009, 10:13 PM

**Miimoza** · 10-04-2009, 10:33 PM

**Miimoza** · 10-04-2009, 10:35 PM

**Miimoza** · 10-04-2009, 10:37 PM

**Miimoza** · 10-04-2009, 10:39 PM

**Miimoza** · 10-04-2009, 10:41 PM

**Miimoza** · 10-04-2009, 10:42 PM

**Miimoza** · 10-04-2009, 10:44 PM